Kaderin Tekrarı mı, Yoksa Yeni Bir Oyun mu?
Balıkesir’in makus talihi dediğimiz şey aslında koca bir boşluğun adı. Hep umut edilen, ama bir türlü gerçekleşmeyen turizm atağı… Şimdi soru şu: Bu atama o boşluğu dolduracak mı, yoksa yeni bir isimle aynı döngü tekrar mı edecek?
Şehrin hafızası uzun; biz bu filmi çok izledik. İl müdürleri geldi, gitti. Güzel açılış konuşmaları yapıldı, dosyalar hazırlandı, hedefler sıralandı. Sonra yine sessizlik. Turizm sezonu geldi geçti, kültür mirası sessizce eskidi. Balıkesir’in kaderi hep “bir dahaki sefere” denilerek ertelendi.
Üç Sihirli Soru
Neslihan Vurucu için asıl mesele şu üç soruya vereceği cevapta gizli:
Balıkesir’in tarihî mirasını vitrine çıkaracak cesur adımlar atabilecek mi?
Yerel halkı ve gençleri kültürün taşıyıcısı haline getirebilecek mi?
En önemlisi, Balıkesir’i bir yılın değil, dört mevsimin şehri yapabilecek mi?
Cevap “evet” olursa şehir nefes alır. “Hayır” olursa, talih kuşu yine uçar gider.
Talih Kuşu Gerçekten Var mı?
Biraz da kendimize bakalım. Biz Balıkesirliler olarak bu şehri turizm kenti yapmaya hazır mıyız? Yoksa her defasında yeni müdürün omzuna yük bindirip ardından “yine olmadı” diye serzenişte bulunmayı mı tercih ediyoruz? Belki de asıl makus talihimiz, beklentiyi hep başkasına havale etmemizdir. Milletvekillerimiz umarım bu atamadan umutludur zira birazda şehrimizin geleceğini planlamada rol alırlarsa iyi olacak
Bu kadın Kırıkkale ilinden geldi. Balıkesire gidinceye kadar yaptığı iş sayısız ziyaretlerde boy boy resim çektirip sosyal medyada reklam peşinde koştu. Kırıkkalede çakılı bir eseri dahi yoktur. Kültür merkezinde sergilenen özel tiyatroyu ve özel konseri bile sahiplenirdi. Özel konser ve özel tiyatro yetkilileri salonun ücretini ödediği halde bu müdür VEKİLİ ben yaptım havasına girer boy boy resim çektirip kendi reklamını yapardı. kırıkkalede festival yapamama becerisini gösteren tek müdür VEKİLİ’dir. Kurum personelleri ile arası hiç iyi değildi, personellerini ezerdi, aşırı ayrımcılık yapardı, aşırı egoist, kibirli, havalı ve kaprisli idi. Yetki ve görevini kötüye kullanırdı. Kültür ve turizm il müdürlüğünün ağır işlerini ve hurda malzemelerini kendi personelleri dururken il Halk kütüphanesi müdürlüğü personelini çalıştırırdı. Personellerine çok bağırırdı. Haklıyı haksız duruma düşürürdü. Personelin sıkıntısı çözmek için müdür VEKİLİ ile yapılan Sendikal görüşmede çıkmaza girince güvenlik görevlisine emir vererek zorla dışarı çıkarıldık. Yine yetkisi ve görevi olmadığı halde kamuya ait yer olan kaldırımdan güvenlik görevlisince uzaklaştırılmaya çalışıldım. Benim çalıştığım yer olan kültür ve turizm müdürlüğü binasına ve odalarına girişim yasaklandı, ancak güvenlik görevlisi eşliğinde daireye ve odalara girebildim. Valiye, siyasilere ve sendika genel başkanlarına şikayet edildiğinde Bana saldırdı, beni itekledi, üzerime yürüdü, parmak salladı yalanlarıyla inandırırdı. Yalancı şahitleri yanına çekerek ceza verdirdi. Görev yerlerini değiştirmek suretiyle haksız yere keyfi olarak uzak yerlere göndererek sürgün ederdi. Kırıkkale’ye bu müdür VEKİLİ gibi zulmeden, eziyet eden bir müdür gelmedi. Ve giderken de vedalaşmaya, uğurlamaya kimse gelmedi, tarihte ilk defa veda yemeği verilmeyen tek müdürdür. Veda yemeği verilmeye çalışıldı, personellerden biri dahi gelmedi ve yemek iptal edildi. Giderken arkasında davul çaldıracak kadar herkesin kin ve nefretini kazandı.Yani anlayacağınız vallahi Kırıkkale kurtuldu billahi Kırıkkale kurtuldu. İnşallah Balıkesir de kurtulur. Ben bu müdür VEKİLİ’ne yaptığı eziyet ve zulmünden dolayı hakkımı helal etmiyorum. Kültür ve turizm il müdürlüğü makamına bu kadın haketmiyor. En kısa zamanda da geldiği yer olan Aydın il kültür ve turizm müdürlüğü emrine geri gönderilmelidir. Duam Balıkesir içindir. İnşallah sende en kısa zamanda kurtulursun Balıkesir. Şimdilik mahkememiz devam ediyor. Mahkememiz bitince kendisine ayrıca maddi manevi tazminat davası açacağım.